Beyaz Eşya

Üretilen ilk çeşitlerinin dış rengi itibariyle “beyaz eşya” olarak isimlendirilen elektrikli ve elektronik dayanıklı ev eşyalarının genel adıdır. Ülkemizde yerli ve yabancı sermayeli yerleşik üretim tesisleri bulunmaktadır. Bu tesislerdeki üretim Türkiye iç piyasasının yaklaşık %90’ını karşılamaktadır.

Beyaz Eşya sektörünün ürün yelpazesindeki buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, fırın, ocak gibi temel ürünlerle başlayan çeşitlilik küçük ev aletleri ile devam etmektedir.

Beyaz eşya ürünlerinin temel özelliği dayanıklı tüketim malı olmasıdır. Bu nedenle tüketici aldığı eşyanın uzun ömürlü olmasını ve ihtiyaçlarını öngörülen sürede karşılamasını beklemektedir. Yapılan araştırmalar, beyaz eşya kullanıcılarının satın almadan önce ürün kalitesi ve fiyat araştırması yaptığını belirtmektedir. Satın alınacak ürünün kullanım ve montaj hizmetleri ile satış sonrası kontrol süresinin uzunluğu da göz önünde bulundurulmaktadır. Kontrol süresi şeklinde de tabir edilen garanti kapsamı ve süresinin uzunluğu kullanıcının ürüne yaklaşımını önemli ölçüde etkilemektedir. Garanti kapsamı içerisinde kullanımının satıcı tarafından karşılanması ise iyi organize olmuş bir satış ağının destekleyicisi teknik hizmetle mümkündür.

Tüketicinin ihtiyaçlarının karşılanacağı yönünde bir güven tesis etmek gereklidir. Beyaz eşya kullanım ve sorunları hakkında ülkemizdeki Ar-Ge çalışmaları her geçen gün farklı sonuçlarla kalitenin arttırılmasını sağlamaktadır. Doğaya uyumlu, enerji tasarruflu ürünlere ilginin artmasıyla çalışmalar enerji verimliliği şeklindeki üretime yönelmiştir.

10000 Arkeolog Ataması

Arkeoloji’nin ilk olarak tanımı yapmam gerek bu yazıyı yazmadan önce. Arkeo: geçmiş Logos: bilim yani geçmişin bilimi halk adıyla mezarcı veya defineci olarak bilinen diğer bir adıyla kazı bilimi. İlgi ve alakayı pek göstermediğimiz bir bilim dalı.

Biz toplum olarak Arkeoloji okuyan insanları o meslekten iş yok defineci mi olmayı düşünüyorsun gibi yorumları hemen hemen hepimiz duymuşuzdur. Bunun nedeni ise insanların bilinçsizce konuşmasıdır. Bunda tabi ki devletimizde büyük bir payı olmaktadır. Arkeoloji kazılarının % 40 dan fazlasını yurt dışı yaptığı için Arkeoloji okuyan öğrencilerin iş bulamaması gayet normaldir. Kendi toplumumuzun devletimizin kaçırılan eserleri geri getirme çabasını bilmekteyizdir. Ama iş öğrencileri atamaya gelince zıtlık olmaktadır. Okuyan arkeoloji öğrencileri 10.000 ni atama beklemektedir. Kendi çabalarıyla seslerini duyurmaya çalışmaktadırlar. Birçok alanda atama yapabilirken sadece Müzelere ve Kültür Truzim Bakanlığında çalışma hakları olmaktadır. Normalde bunun dışında Gümrüklerde, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma, Vakıflar Genel Müdürlüğünde, Maden Teknikeri Aramada , Müzelerin veya Üniversitelerin yaptığı kazılarda arkeolog olarak çalışması, üniversitede kalabilmesi ,iyi derecede dil biliyorsa Truzim rehberliği gibi alanlarda çalışma hakları varken. Hiçbir şekilde atama yapılmamaktadır. Birçok gencin iş hayatını bu şekilde engel olarak iş bulamaması ve geleceklerini karartmasına neden olmaktadır.

Arkeologlar aslında çok zor bir iş yapmaktadır. Yaptıkları iş özen ve sabır gerektirmektedir. Zorlu bir çalışma alanı bulunmaktadır. Güneşin altında çalışması bazen kendilerine bulabilecek bir gölge bile yokken işlerini severek yapan insanlara iş imkânlarının olmasını hep birlikte istemektedirler. Bende bir arkeoloji öğrencisi olarak bu zorluklar altında işimi severek yapacağımı biliyorum. Sadece yaptığımız işe saygı ve gereken özeni göstermelerini istemekteyiz tüm arkeoloji öğrencisi ve mezunları olarak.

Toshiba B-SA4T

Toshiba B-SA4T barkod yazıcısı baskı uygulamasında karşımıza iki seçenek ile çıkıyor. Bunlar;

  1. Direk termal (ribonsuz yazdırma yöntemi)
  2. Termal transfer (ribonlu yazırma yöntemi)

Toshiba B-SA4T orta düzey barkod yazıcısıdır. Orta düzey diyorum ama fiyat olarak biraz yüksek olmasına rağmen piyasa bulunan diğer barkod yazılarına oranla verimliliği artırmak adına yüksek hız kazandırılmıştır. Barkod etiketi basım süresini aşağı çeken pratik bir kullanıma sahiptir. Etiket basım hızı bu modelde 152.4 mm/sn ‘ ye kadar çıkmaktadır. Ayrıca Toshiba B-SA4T ürünü hemen hemen piyasada yaygın olarak kullanılan barkod tiplerini desteklemektedir (UPC / EAN / JAN, Code 39, Code 93, Code 128, EAN 128, NW7, 5, ITF, Postnet, RM4SCC, OSA-kodu, RSS14, Müşteri Bar Code MSI, Endüstriyel 2).

Ayrıca Toshiba B-SA4 T modeli 203 Dpi çözünürlükte kullanım imkanı sunan yazıcı kafasına sahiptir. Fakat istenildiği zaman 300 Dpi çıkarılabilir. Ama basım hızı biraz düşeceğinden 203 Dpi benim görüşüm hem kaliteli basım olarak hem de hız olarak iyi bir seçenek. Ayrıca bazı yazılar gibi bakımı zorda değil. Kullanıcı hiçbir alet kullanmadan bile yazıcı kafası, ribon merdane gibi parçaları kolayca çıkarıp değişimini ve bakımı yapabilir. Birde unutmadan tasarım hakkında biraz bilginiz var ise yanından gelen Bartender UltraLite programıyla da kendiniz etiketleriniz tasarlayıp yazdırabilirsiniz. En çok hoşuma giden özellikleri ise bağlantı özellikleri. Bunlar Kablosuz LAN, seri ve paralel port, dahili LAN VE usb bağlantılarını desteklemektedir. Bildiğiniz gibi çoğu etiket yazılarında kablosuz bağlantı özelliği bulunmaktadır. Şu an için Türkiye’de satışının olmadığını biliyorum. Fakat Türkiye geldiği zaman diğer muadil ürünleri geride bırakacağında şüphem yok.

Sağlıklı Beslenme ve Diyet

Diyet; İnsanların yaşamlarını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeleri ve vücutlarını zinde tutabilmeleri için uygulamış oldukları beslenme şeklidir. Genelde insanların kendi başlarına uyguladıkları bir beslenme şekli olmakla beraber bir diyetisyenin tavsiyeleri doğrultusunda daha verimli ve daha düzenli bir şekilde uygulanması sağlık açısından gereklidir. Çünkü sadece aç kalmaktan veya belli yiyecekleri tüketip tüketmemekten ibaret bir beslenme şekli olmayıp kişinin belli bir program çerçevesinde bir diyetisyenin önderliğinde vücudun her türlü dengesinin korunmasını icap eden bir beslenme şeklidir. Günümüzde yanlış uygulanan beslenme programlarından dolayı birçok hastalık ortaya çıkmaktadır. Beslenme de aşırıya kaçıldığında aşırı zayıflık durumu ve buna bağlı olarak vücudun metabolizması düşmektedir. Yine yanlış uygulanan beslenme şekillerinde kilo alıp verme düzensizliğinden dolayı kalıcı olan kilolar şeker hastalığına davetiye çıkarabilir. Bu tür yanlış uygulanan beslenme yöntemleri düzenli beslenmenin ve yapılan bu beslenme programının bir diyetisyen önderliğinde yapılmasının önemini göstermiş oluyor. Yetiştirilen ürünler yöreden yöreye değiştiği gibi, beslenme şekilleri de yöreden yöreye farklılık arz etmektedir. Her yörede farklılık gösteren ve yöreden yöreye değişen bu beslenme şekline Yöresel diyet denir. Dünyanın farklı farklı bölgelerinde iklim, yer şekillerine, ekonomik duruma bağlı olarak yiyecekler çeşitli olup bir bölgede yetişen bir ürün diğer bölgede yetişmemektedir. Dolayısıyla bu duruma bağlı olarak yöreden yöreye değişen beslenme şekilleri ortaya çıkmaktadır. Bu tür beslenme şekillerine örnek verecek olursak Akdeniz diyeti, Hollywood diyeti, İsveç Diyeti bunlardan bazılarıdır.

1 2 3 4